Bu kitap üniversitenin tarihini ilk kez onu dolduran ve fikirleriyle boğuşan şahsiyetlerin - kurucuları, öğrencileri ve öğretim görevlileri, ziyaretçileri, hayranları ve eleştirmenleri - perspektifinden anlatıyor. Katılanların umutlarını ve vizyonlarını, bu zamanın insanlarının faşizm tarafından nasıl şekillendiğini ve fikirlerini günlük yaşamda uygulamadaki zorlukları anlatıyor.

1953'te Inge Scholl, grafik sanatçısı Otl Aicher ve Bauhaus öğrencisi Max Bill ile birlikte Ulm Tasarım Okulu'nu (HfG) kurdu. Bunu yaparken, Nasyonal Sosyalistler tarafından öldürülen Hans ve Sophie Scholl kardeşlerin fikirlerini ve 1933'te kapatılan Bauhaus'un ideallerini ele aldılar.

HfG'de faşizmden sonra yeni ve kendine has bir şeye başlamak isteyenler, özgürlük içinde ve demokratik temel düzen içinde bir yaşam hayal eden insanlar bir araya geldi. Çevrenin mantıklı ve iyi tasarımında modern çağın ideallerini gerçekleştirmenin bir yolunu gördüler. 1953'ten beri Ulm Üniversitesi, endüstriyel tasarım için uluslararası öneme sahip bir eğitim merkezi haline geldi. Bu güne kadar etkisini sürdüren çevremizin tasarımına itici güç sağladı.

Christiane Wachsmann bir gazeteci, mimar ve kültür bilimcisidir. Marangoz olarak çıraklık yaptıktan sonra, Stuttgart Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde mimarlık ve tasarım okudu, ardından günlük bir gazetede gönüllü oldu ve 1989-1997 yılları arasında Ulm Tasarım Okulu'nda arşivin geliştirilmesini ve yönetimini üstlendi. Bugün orada küratör olarak çalışıyor ve düzenli olarak HfG ve sanayileşmenin şekillendirdiği günlük kültürümüz hakkında yayın yapıyor.

Detaylar:

14 x 21 cm

256 sayfa 40 resim

Ciltli